Güncel

Zatürreyle mücadele, ücretsiz aşı uygulamasıyla güç kazanıyor

Her yıl yaklaşık 450 milyon kişi, yani dünya toplamının %7'si zatürreye yakalanıyor ve bu vakaların yaklaşık 4 milyonu ölümle sonuçlanıyor. Zatürreden korunmanın en etkili yöntemlerinden birinin aşılanma olduğunu söyleyen Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Kerim Güler ve Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu, özellikle 65 yaş üzeri herkesin ve 65 yaş altı risk gruplarının pnömokok aşısı olması gerektiğini belirtti.

Halk arasında zatürre olarakbilinen pnömoni, akciğer dokusunun çeşitli mikroorganizmalar tarafındaniltihabı olarak tanımlanıyor. Zatürre gelişiminden en sık bakteriler olmaküzere virüsler, mantarlar ve diğer mikroorganizmalar da sorumlu olabiliyor.Hastalık çoğunlukla kişinin ağız, boğaz ve sindirim sistemi florasında yer alanmikroorganizmaların akciğerlere yerleşmesiyle gerçekleşiyor. Normal koşullardaakciğerde zatürre gelişimine neden olmayan bu mikroorganizmalar kişininbağışıklığının düştüğü durumlarda hastalığa neden oluyor. Zatürrelerin sınırlıbir kısmı ise hasta kişilerden sağlıklı kişilere de bulaşabiliyor.

Zatürre en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında

Türk İç Hastalıkları Uzmanlık Derneği (TİHUD) Yönetim Kurulu BaşkanıProf. Dr. Kerim Güler zatürre vakalarının tüm dünyada hastane başvurularının,tedavi giderlerinin, iş-okul günü kayıplarının ve ölümlerin önemli birkısmından sorumlu olduğunu belirterek şu bilgileri verdi: “Zatürre dünyada veülkemizde en sık ölüme neden olan hastalıklar arasında yer almaktadır. Her yıl yaklaşık 450 milyon kişiyi yani dünyatoplamının %7'si zatürreye yakalanmakta ve bunların yaklaşık 4 milyonu ölümlesonuçlanmaktadır. Zatürre, İngiltere ve ABD'de ölüm nedenleri arasında 6'ncısırayı; enfeksiyonlara bağlı ölümler arasında ise 1'inci sırayı almaktadır.Ayakta tedavi edilen hastalarda ölüm oranı, %1-5 iken, hastanede tedavi edilenolgularda bu oran %12'ye, yoğun bakım desteği gerektiren hastalarda ise %40'aulaşmaktadır.”

Çocuklar, 65 yaş üstüyaşlılar ve kronik hastalığı olanlar zatürreye karşı daha dikkatli olmalı

Türk Toraks Derneği Başkanı Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu zatürre içinrisk grubunda olanları şöyle özetledi: “Ülkemizde alt solunum yoluenfeksiyonları, ölüm nedenleri arasında %4,2 ile 5'inci sırada yer almaktadır.Ülkemizde yapılan çalışmalarda zatürreden ölüm oranının hastalığınşiddetine göre %1 ile %60 arasındadeğiştiği ve hastanede tedavi edilen zatürre vakalarında oranın belirgin olarakdaha yüksek olduğu (%10,3-60) gösterilmiştir. Özellikle çocuklarda, 65 yaş üstübireylerde, sigara kullananlarda, kronik obstrüktif akciğer hastalığı (KOAH)veya astım gibi kronik akciğer hastalığı olan kişilerde, kronik böbrek ve kalphastalıkları, diyabet yada bağışıklık sistemini baskılayan bir hastalık veyailaç kullanımının varlığında zatürre daha sık gelişebilir.”

KOAH hastaları, zatürre dahilsolunum sistemi hastalıklarına karşı daha tedbirli olmalı

Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu KOAH'ın zatürre riskini artırdığınıbelirteren şu bilgileri verdi: “KOAH, genellikle zararlı partikül veya gazlaraciddi maruziyetin neden olduğu havayolu ve/veya alveoler anormalliklere bağlıkalıcı hava akımı kısıtlanması ve solunumsal semptomlarla karakterize, yaygın,önlenebilir ve tedavi edilebilir bir hastalıktır. Ülkemizde KOAH görülme sıklığı 40 yaş üstüyetişkinlerde %15-20'dir. Bir diğer deyişle toplumda 40 yaş üstü her 5 kişidenbirinde KOAH vardır. Oysa her 10 KOAH hastasının sadece biri doktora başvurmuşve doğru tanı alabilmiştir. Bu durumda, ülkemizde bulunan 5 milyona yakın KOAH'lıhastanın sadece 300500 bini kendisinde hastalıkolduğunu bilmektedir. KOAH yılda 2,9 milyon ölüme neden olmaktadır. Günümüzdetüm dünyada 3. ölüm nedeni haline gelen KOAH, tüm ölümlerin de %5,5'indensorumludur. Türkiye' de solunum sistemi hastalıkları en sık görülen 3'üncü ölümnedenidir ve bu ölümlerin de %61,5'i KOAH nedeniyledir ve KOAH alevlenmelerihastalığı ilerletir. KOAH hastalarında pnömokok bakterisine bağlı zatürreözellikle risklidir. Bu bakteri erişkin yaşta zatürrenin en sık sebebidir. Bunedenle hastaları alevlenmelerden korumak amacıyla pnömokok aşısı yapılmasıönem taşır.”

Erken teşhis edilen zatürreayakta tedavi edilebilir

Prof. Dr. Kerim Güler, zatürre tedavisi konusunda önemli bilgilerverdi: “Zatürrede antibiyotikler tedavinin temelini oluşturur. Bunun yanı sırabol sıvı alımı, istirahat, ağrı kesiciler ve ateş düşürücüler gibi yakınmalarıhafifletecek tedaviler de yardımcıdır. Birçok vakada zatürre evde tedaviedilebilir. Ağır olguların, yaşlıhastaların, oksijen tedavisi veya yoğun bakım desteği gerektiren farklıtedavileri uygulamak için hastaneye yatması gerekir. Çok ağır zatürredurumlarında yoğun bakımda yatış ve solunum desteği uygulanma zorunluluğu dadoğabilir. Tedaviye erken başlandığında zatürre ayaktan tedavi edilebilir.Zatürreye neden olan mikrobun belirlenmesi çoğu kez mümkün olmayabilir. Ancakzatürre tanısı konulduktan sonra en kısa zamanda antibiyotik tedavisininbaşlanması gereklidir. Bu nedenle hastanın yaşı, kronik hastalıkları,zatürrenin şiddeti gibi durumlar dikkate alınarak antibiyotik tedavisibaşlanır. Balgamda herhangi bir mikrobun izlerinin saptanması ve bu mikrobunhangi antibiyotikle tedavi edilebileceğine dair veriler 72 saat içindesonuçlanır. Sonuçlara göre antibiyotik tedavisi yeniden düzenlenebilir.Zatürrede ortalama antibiyotik süresi 7 gündür. Bazı durumlarda tedavi süresiuzatılabilir.”

Yaşlılar ve riskgruplarındakiler için zatürreye karşı en önemli silahlardan biri aşı

Prof. Dr. Kerim Güler aşının zatürreyle savaşta üstlendiği rolüşöyle özetledi: “Teşhis ve tedavisi gecikmiş ağır zatürre olguları ölümcülseyredebileceğinden, zatürreden korunmak büyük önem taşır. Zatürreden korunmakiçin zatürre oluşumunu kolaylaştıran olumsuz faktörler düzeltilmelidir. Buamaçla kronik hastalıkların uygun şekilde takip ve tedavisi, dengeli beslenmekoşullarının sağlanması, alkol, tütün ve ilaç bağımlılığının kontrolü ile ağızve mide içeriğinin solunum yollarına kaçmasına (aspirasyon) yol açan riskfaktörlerinin azaltılması gerekir. Pnömokok bakterisine bağlı zatürre özelliklerisklidir. Bu bakteri erişkin yaşta görülen zatürrenin en sık sebebidir.Pnömokok enfeksiyonuna karşı aşılar geliştirilmiştir. Özellikle 65 yaş ve üzerikişiler, ve 65 yaşından genç KOAH'lılar ile bronşektazi, pnömonektomi (birakciğerin cerrahi olarak yerinden tamamen çıkarılması), kalp-damar, böbrek,karaciğer ve şeker hastalığı gibi kronik hastalığı olanlar ve bağışıklığızayıflatan durumu olanlar (kanser hastaları, HIV, transplantasyon, dalağıalınmış olanlar) pnömokoklara karşı aşılanmalıdır.”

İki aşı hayat boyu yeterli

Prof. Dr. A. Fuat Kalyoncu pnömokok aşıları hakkında şu bilgileriverdi: “Aşı, koldan kas içine yapılır. Oldukça güvenilirdir, ciddi yan etkilerepek rastlanmaz. Yaşam boyu bir veya iki kez yapılması çoğu kez yeterli olur.İki tip pnömokok aşısı vardır: Polisakkarit pnömokok aşısı ve konjuge pnömokokaşısı. 65 yaş üzeri herkese ve 18-64 yaş arası KOAH hastalarına pnömokok aşısıuygulanabilir. Aşı uygulaması, önce konjuge pnömokok aşısı sonra polisakkaritpnömokok aşısı (bağışıklık sistem bozukluğu olanlarda en az 8 hafta ara ile, 65yaş üzeri olanlarda ise 1 yıl sonra olmak üzere) yapılması şeklinde olmalıdır.65 yaşından küçüklerde pnömokok ile enfeksiyon riski yüksekse polisakkaritaşının 5 yıl arayla 2 doz daha yapılması ve üçüncü dozun 65 yaşından sonra veson dozdan en az 5 yıl sonra yapılması önerilir. 65 yaşından büyüklerde isepolisakkarit aşının tek dozu yeterlidir. Önce polisakkarit pnömokok aşısıyapıldıysa konjuge pnömokok aşı yapılması için geçmesi gereken süre 1 yıldır.Konjuge pnömokok aşısının tek dozu yeterlidir.”

Konjuge Pnömokok aşıları 65yaş üstü herkese ve risk gruplarına ücretsizProf. Dr. Kerim Güler, Sağlık Bakanlığı Halk SağlığıGenel Müdürlüğü tarafından yürürlüğe alınan Genişletilmiş Bağışıklama Programıkapsamında, 65 yaş üzerindeki herkese ve 18-64 yaş arasındaki KOAH, astım,diyabet, kronik kalp yetmezliği, kronik böbrek hastalığı, kanser gibi eşlikeden hastalığı olan risk grupları için polisakkarit aşının uzun zamandır geriödemede olduğunu, artık konjuge pnömokok aşısının da Aile SağlığıMerkezleri'nde ve aşıya erişimin mümkün olduğu hastanelerde ücretsizuygulandığını belirtti ve “ücretsiz aşı uygulamasının çok önemli ve doğru birstrateji olduğunu düşünüyoruz” dedi.